Bulutların Ötesinde izle (1995)

Josee ve Young-Seok'un en parlak anlarını anlatan bir hikaye. Josee'nin fiziksel bir engeli var ve kendi dünyasında yaşıyor.

Amerikan folk-korku western türünü kan, doğaüstü, hayalet ve büyülü gerçeklikle genişleten Rüzgâr, özünde evde yalnız kalmanın ürkünçlüğü ve kadınların hayatın doğal akışından dışlanmaları hakkında bir dram. Yönetmen Emma Tammi’nin bu ilk filmi, 1890’larda kocasıyla birlikte Vahşi Batı’ya göç eden ve ıssız, çorak bir araziye yerleşen Lizzy’nin hikâyesini anlatıyor. Lizzy, zaman geçtikçe o bölgeye has, kötücül bir varlığın onu taciz ettiğine inanıyor; ancak kocası onu boş inançları yüzünden tersliyor. Gece duyulan ulumalar, gölgeler, duman, ateş ve rüzgârın hiç eksik olmadığı Rüzgâr, doğanın her öğesiyle tehdit saçtığı, ıssız ve tekinsiz bir dünya tasvir ediyor. The Wind, The Wind izle, The Wind 2018 izle, The Wind Türkçe altyazılı izle, Rüzgar izle, Rüzgar Türkçe altyazılı izle

Daphne du Maurier'in romanına dayanan film, genç bir adam olan Philip'i temel alıyor. Philip günün birinde gizemli bir akrabası tarafından ziyaret edilir. Rachel, Philip'in kuzenidir. Aynı zamanda Philiip'in koruması ile evli olan Rachel eşini kaybetmiştir. Philip eşinin ölümünde parmağı olduğunu düşündüğü kadından intikam almak ister, ancak Rachel'la ilgili gizemli bir yan Philip'i kendine çekmeye başlar. Aralarında karşı konulmaz bir çekim oluşan ikili bu sırlarla dolu hayatlarında nereye sürüklenecektir?...

İstihbarat ajanı Max Vatan (Brad Pitt) 1942 yılında Kuzey Afrika'dayken Fransız direnişçi Marianne Beausejour (Marion Cotillard) ile düşman hattının gerisinde çok tehlikeli bir görev sırasında tanışırlar. Londra'da bir araya gelen ikili giderek yakınlaşırlar ve bir aile kurarlar; fakat 2. Dünya Savaşı'nın zorlu ortamında aşkları da bu büyük baskının sınavından geçecektir.

2 Dünya Savaşı sırasında ebelik yapan Helena, Finlandiya'da küçük ve muhafazakar bir kasabada yaşamaktadır. Bu cehennemden kurtulmaktan başka bir şey düşünmeyen genç kadın, Johannes adında bir Alman asker ile tanışır. İkisi arasında sıradışı bir aşk başlayınca Helena, onu bekleyen zor günlere göğüs germeye hazır olur.

1977 Fransız yapımı filmin, modern uyarlamasında Vincent Cassel başrolde yer alıyor. Yeni boşanan 44 yaşındaki Pierre, genç kızı, yakın arkadaşı Jacques ve onun kızı Francois ile tatile çıkar. Saint Tropez’de gittikleri bir partide, Pierre ve genç Francois yakınlaşır. Pierre, bunun yanlış olduğunu düşünerek bitirmek istese de Francois, takıntılı bir biçimde ilişkiyi sürdürmek, hatta babasına anlatmak ister. Sonunda anlatır da; fakat Pierre olduğunu söylemez. Jacques ise dostu Pierre’ye durumu anlatarak, kızını baştan çıkaran bu orta yaşlı adamın kim olduğunu bulmak istediğini söyler.

Milly ve Jess çocuklarından bu yana her şeyi paylaşan iki çok yakın arkadaştır. Artık yetişkin olmanın sorumluluklarını taşımaya çalışan iki kadındır ve arkadaşlıkları halen bozulmadan devam etmektedir. İki çocuk annesi Milly'nin güzel bir işi ve ailesi vardır, Jess ise erkek arkadaşı Jago ile birlikte yaşamaktadır. Milly çok istediği bebek için tedavi görürken Milly hastalığa yakalandığını öğrenir. Bu olay ikisinin hayatını da değiştirecektir.

Film, David Axelrod ve Jade Butterfield adlı iki gencin arasında başlayan inanılmaz bir aşk hikâyesini anlatıyor. Bu aşk ne kadar büyük olsa da iki gencin arasındaki farklılıklar büyük engeller oluşturmaktadır. Jade'in babası Hugh da bu ilişkiye rızasını göstermeyerek bu engellerin başında gelmektedir. Ancak onların vazgeçmeye niyeti yoktur...

Rüzgar Yükseliyor, Japonya’nın en çok övülen ve aynı zamanda en çok yerilen uçak mühendisi Jiro Horikoshi’nin kurmaca bir biyografisi. Jiro Horikoshi, Pearl Harbor’ı bombalamak için üretilen ve sonrasında kamikaze pilotlarının kullandığı tasarımların yaratıcısı. Ama bizim izlediğimiz daha ziyade, hayalgücü geniş, akıllı bir çocuğun düşlerini gerçekleştirme öyküsü. Yani aslında bütün güzel hayallerin ardındaki o gözleri yaşartan romantizm. Apolitik duruşuna rağmen, belki de tam bu yüzden, film birçok siyasi tartışmayı beraberinde getirdi. Miyazaki, kahramanı Jiro’yu alıntılayarak, “tek istediğim, güzel bir şey üretmekti,” diyor

Shiva (Akshay Kumar) davet edilmediği bir düğünde tanıştığı Priya’ya (Sonakshi Sinha) aşık bir dolandırıcıdır. Bu resmin içine altı yaşındaki Neha da dahil olur. Neha Shiva’nın babası olduğuna inanmaktadır. Ancak bu yetmezmiş gibi Shiva bir de bilmediği bir şeyi bilen suçluların tehditlerine maruz kalmaktadır. Hayatını ve aşkını kurtarmaya çalışırken, Shiva ölümcül bir sır öğrenir. Öyle bir sırdır ki onu Bihar’daki küçük bir kasabaya sürükler. Kasaba acımasız bir politikacı ve kontrol ettiği bir mafya tarafından terörize edilen ve halkın tek kurtuluş umudunun Shiva olduğu bir kasabadır.