En Çok Beğenilenler

Sinema Tarihi'nin gerilim ustası Alfred Hitchcock'un yönetmenliğini üstlendiği 1948 çıkışlı sinema filmi "Rope" (İp/ Ölüm Kararı), Patrick Hamilton'un yazdığı oyundan uyarlandı. James Stewart'ın başrolünde yer aldığı yapımda John Dall, Farley Granger ve Joan Chandler yer alıyor. tek mekanda geçen "Rope", Nietzsche'den Freud'a kadar bir çok düşünürün felsefesini dillendirerek türlü göndermeler yapmaktadır. Saygın ve seçkin bir konuma sahip olan iki genç adam Brandon ve Philip, cinayet hakkındaki 'farklı' düşüncelerini eyleme geçirme kararı aldıktan sonra sosyetik arkadaşları David'i öldürürler. Dünyaya faydası olmayan insanların öldürülebileceği, dahası, cinayeti sadece asil ruhlu insanların işleyebileceği görüşünü savunan ikili, iple boğarak öldürdükleri arkadaaşlarının cansız bedenini bir sandığın içinde saklarlar. Cinayet işlendikten bir kaç saat sonra evde parti düzenleyen ikili, yiyecek ve içkileri cesedin bulunduğu sandığın üzerine yerleştirirler ve arkadaşlarını davet ederler. Ancak ne var ki, herkes David'in gelmesini beklemektedir ve bu bekleyiş, cinayeti işleyenlerden Philip'in tedirgin olmasına sebep vermektedir. Philip'e oranla daha soğukkanlı olan Brandon ise durumu ustaca idare etmeye çalışsa da partiye katılanlar arkadaşlarından Rupert'ın zekası, ikiliyle adeta çatışmaya girecektir.

Hukuk Fakültesinden yeni mezun olmuş genç bir avukat olan Rudy Baylor, İlk işi , İşçi sınıfının sırtından milyonlarda Dolar kazanan sistematik çalışan bir şirketin kirli oyunlarını ortaya çıkarmaktır.

Üç yakın arkadaş, çalıştıkları madencilik şirketini yağmalayıp yok etmek isteyen hain uzaylılara karşı birlik olur.

Dünya'da Haruo ve arkadaşları, yerli Houtua kabilesiyle görüşür. Godzilla'yı yenmek için eski Mekagodzilla tesisine doğru yola çıkarlar.

Eski bir yazar olan ve bohem bir hayat süren Marcel Marx, liman şehri Le Havre'de gönüllü bir sürgün hayatı sürmekte, kentte ayakkabı boyacısı olarak yaşayıp gitmektedir. Büyük bir edebiyatçı olma hayallerini geride bırakarak işi, karısı Arletty ve akşamları demlendiği bar arasında gidip gelen Marcel'in çizdiği bu sade hayat yasa dışı yollardan kente gelen Afrikalı bir göçmen ile alt üst olur... Bir yandan da eşi Arletty ciddi bir hastalığa yakalanınca Marcel için kılıçlarını yeniden kuşanma vakti gelmiştir.

Sene 1990 ve Abhazya’da savaş vardır.Estonyalı bir adam olan Ivo, mandalinalarını toplamak için gecikmiştir.Bir gün kanlı çatışmalar kapısına kadar dayanır ve o yaralı birini kurtarmak zorunda kalır

Reprise / Tekrar ile Altın Lale kazanan Joachim Trier’in Cannes’da galası yapılan varoluşçu son filmi, hayatı melankoli ve yalnızlık içinde tepetaklak giden akıllı, yakışıklı, hali vakti yerinde Anders’i izliyor. Anders şehir dışında bir yerde sürdürdüğü uyuşturucu tedavisini kısa süre sonra tamamlayacaktır; programın bir parçası olarak da iş görüşmesi yapmak üzere şehre inmesine izin verilir. Ama hazır merkezden ayrılmışken şehirde kalır, boş boş gezer, uzun zamandır görmedikleriyle buluşur. Günün geri kalanında ve gece boyunca, geçmişteki hataların hayaletleriyle ancak aşk, yeni bir hayat olasılığı ve sabah gün aydınlandığında geleceği görme umudu sayesinde başa çıkacaktır.

Ünlü bir kiralık katil olan bekar bir anne, özel hayatı ile iş hayatı arasında bir denge kurmakta zorlanır.

Tetris, dünyanın en popüler video oyunlarından birinin dünyanın dört bir yanındaki hevesli oyunculara nasıl ulaştığının inanılmaz hikayesini anlatıyor. Henk Rogers, 1988'de TETRIS'i keşfeder ve ardından ikonik video oyununu kitlelere ulaştırmak için orijinal mucit Alexey Pajitnov ile güçlerini birleştirdiği Sovyetler Birliği'ne seyahat ederek her şeyi riske atar.

Bir soygun yüzünden haksız yere hüküm giyen ve hapishanede altı yıl geçiren bir adam, uzun yıllar sonra yeniden şüpheli konumuna düşer. Acaba yine masum mu? Donald Stellwag, hayatı boyunca dışlanmış ve uğradığı zorbalıklar yüzünden okulu bırakıp uyuşturucu bağımlısı olmuştur. 90'ların başında hayatı nihayet yoluna girmeye başlar ancak bir televizyon programı yüzünden bir banka soygunuyla ilişkilendirilir. Soyguncunun çok uzun boylu ve kilolu olduğu belirtilmiştir ve bu tarif Stellwag'a bire bir uymaktadır. Güvenilirliği şüpheli bir uzman tanığın, karakteristik kulak memesini öne sürerek hâkimleri ikna etmesi üzerine Stellwag hüküm giyer. Güvenilir kişilerin kendisi lehindeki tanıklıklarına rağmen sekiz yıl hapis yatar. Hapisten çıkmasının ardından iki hafta bile geçmemişken gerçek suçlunun yakalanması üzerine Stellwag aklanır ve kısa sürede bir medya yıldızına dönüşür. Ancak daha sonra altın taşıyan bir aracın kaçırılarak 1, 8 milyon avro değerinde altının çalınmasıyla her şey değişir. Soygunu gerçekleştiren ekibin başındaki ünlü gangster ve rap yıldızı Xatar, polise konuşunca altın hırsızları ile kurbanları arasında bir bağlantı olduğu ortaya çıkar. İki taraf da Donald Stellwag'ı tanıyordur. Acaba Stellwag cezasını çoktan çektiği suçları işleyerek kendisine yaşatılanların intikamını almak istemiş olabilir mi?

Harriett, etrafındaki her şeyi kontrol etmeye çalışan emekli bir iş kadınıdır. Kendi ölüm ilanını yazmaya karar verdiğinde, genç bir gazeteci hayatındaki gerçeği öğrenmeye çalıştığında ikili arasında sıcak bir dostluk oluşur...

İlk gizemli cinayet vakalarını çözmelerinden dört yıl sonra artık tam zamanlı birer dedektif olan Nick ve Audrey Spitz (Adam Sandler, Jennifer Aniston) zor durumdaki özel dedektiflik bürolarını ayakta tutmaya çalışmaktadır.

Şeytan Ruhlu İnsanlar olarak Türkçe’ye geçen Les Diaboliques, korku gerilim türünün en başarılı örneklerinden biridir. 1955 yapımı film, ‘’eskiler daha iyiydi’’ savını destekleyici nitelikte. Film noir, yani kara fi lm sayılan Les Diaboliques, fi lmde geçen olayların tuhaf oluşu, zalim karakterleri ve kafa karışıklığı yaratması ile, bu kategoriye dahil olmuştur. Filmin daha sonra 1996 yılında Sharon Stone’un oynadığı bir versiyonu daha yapılmıştır ama Henri-Georges Clouzot’unki gibi bir başarıya ulaşamamıştır asla. Film, Pierre Boileau ve Thomas Narcejac’ın birlikte yazdıkları Celle Qui N’était Plus (1952) isimli romandan uyarlanmıştır. Hatta söylentiye göre, romanın fi lm haklarını satın almak isteyen bir diğer isimde A. Hitchcock’tur ama birkaç saatle bunu kaçırmıştır. Bu fi lmden sonra Hitchcock’un namı Psycho (1960)’yu çekene kadar Clouzot’ta kalmıştır.

Dindar bir babanın oğlu olan Vural, sıradan bir hayat sürer. Hasta babasıyla beraber Amerikan Konsolosluğu karşısındaki bir fotoğrafçı dükkânını işletirler. Vural, namuslu davranmaktan söz eden, Allah’ın her zaman insanları gözlediğini söyleyen babasını örnek alır. Kendi oğluna da benzer öğütler verir. İyi bir evlat, iyi bir baba ve iyi bir koca gibi görünen Vural’ın herkesten gizlediği sırrı; geçimini mahalledeki evlere temizliğe giderek sağlayan ve Amerika’ya gidip yeni bir hayat kurmayı hayal eden Sonay’la kurduğu ilişkidir.

Hikâye 1947'de geçmektedir. Holmes uzun yıllardan beri Sussex'de kâhya kadın ve dedektif olarak yetiştirdiği oğluya emekli hayatını sürdürürken 50 yıllık çözümlenmemiş bir davanın aklından çıkmadığını fark eder. Holmes'un zekâsı eskisi gibi değildir, bu yüzden davanın küçük parçalarını yani öfkeli bir kocayla olan yüzleşmeyi ve güzel ama dengesiz kadının gizli ilişkisini hatırlar. Emekli olmuş ihtiyar Sherlock Holmes, güzel bir kadının da dâhil olduğu çözümlenmemiş davayla boğuşurken geçmişini anımsar

Yalnız ve küçük iki çocuk, kendi farklı dünyasında büyük icatlar yapmaya çalışan Doktor Proktor'a yardım etmek için harekete geçerler.

New York metrosunda keman çalarak geçimini sağlamaya çalışan Johnnie ile Manhattan'daki bir konservatuarda klasik dans okuyan Ruby birbirlerine aşık olacak ve sanatlarını da bir üst seviyeye taşıyacaklardır.

Film, gözden düşmüş bir Hintli askerin, onuru geri kazanmak için girdiği seri suikast işlerini anlatıyor.

Sevimli ve saf Larry Crown (Hanks) deniz kuvvetlerinden ayrıldığından beri çalıştığı şirkette küçülmeye gidilene kadar süper bir ekip lideri olarak çalışmaktaydı. İşsiz kalınca ev kredisini ödemekte zorlanan ve boş günlerinde ne yapacağını bilemeyen Larry, dostları ve arkadaşları Lamar (Cedric the Entertainer) ve B'Ella (Taraji P. Henson) tavsiyelerine ihtiyaç duyar. Sonunda yeni bir başlangıç için yerel üniversiteye gitmeye başlar... Doğu Vadisi Halk Üniversitesi'nde Larry, genç öğrencilerden oluşan renkli bir gruba katılır. Bunların arasında kendilerine daha iyi bir gelecek kurmaya çalışan güzel Talia (Gugu Mbatha-Raw) ve erkek arkadaşı Dell (Wilmer Valderrama) yer almaktadır. Kendisini de hayrete düşürecek şekilde, hitabet hocası Mercedes Tainot’a (Roberts) aşık olur. Mercedes hem öğretmenliğe hem de kocası Dean'e (Bryan Cranston) karşı olan ilgisini büyük ölçüde yitirmiştir. Mercedes, Larry'deki değişimin ilham verici olduğunu görür. Müthiş bir değişim geçiren bu orta yaşlardaki öğrencisine karşı giderek büyüyen ilgisini de inkar edemez. Haklı olarak hayatının durma noktasına geldiğini düşünen bu sıradan kişi, hiç beklenmedik bir şey öğrenir. Değerli olduğunu düşündüğünüz her şey elinizden kayıp gittiyse, yaşamak için gerçek nedeninizi keşfedebilirsiniz.

Jeanne, evlilik hazırlıklarını sürdürürken bir yandan da evlenince oturmak için bir ev aramaktadır. Bir gün çok beğendiği bir evi gezerken çok ilginç ve garip bir adamla tanışır. Paul, kendinden yaşça büyük ve tanıdığı bütün erkeklerden farklı bir adamdır. Aralarındaki çekime karşı koyamaz ve birlikte olurlar. Uzunca bir süre sadece birlikte olabilmek için bu evin çatısı altında buluşacak ama birbirlerinin dışarıdaki hayatlarına dair hiçbir soru sormayacak ve hiçbir şey bilmeyeceklerdir. Bu, Paul'ün ilişkilerinin devam edebilmesi için koymuş olduğu bir şarttır. Paul'ün karamsar ruhuna karşılık Jeanne'in capcanlı gençliği, koydukları bu sert kurallara dayanamayacaktır.

İç savaşın eşiğindeki Bougainville Adası'ndaki yerli öğrencilere öğretmenlik yapan Bay Watts, çocuklara Dickens'ın 'Büyük Umutlar'ını okumaya başlar. Böylece kitabın kahramanı Pip bir anda Matilda'nın hayatına giriverir. Matilda bu ismi sahilde kumlara yazar ve deniz kabuklarıyla süsler. Ne ki Pip'e inanan sadece Matilda değildir. Ve savaşın kucağındaki bir adada renkli bir hayal gücü büyük bir tehlike olabilir.

Güçlü Hintli işadamı Ranjit Katyal kendini Hindistan'dan çok Kuveyt'e bağlı görmektedir. Politik karışıklıklar sonucu gerçekleşen tahliye sırasında istemeden 1,70,000 kişinin kurtuluş için bel bağladığı biri haline gelen Katyal, Hintlilerin Kuveyt'te mahsur kaldığı travmatik bir dönemin gönülsüz kahramanı olacaktır.Filmin başrolünü üstlenen Akshay Kumar'a oyuncu kadrosunda Nimrat Kaur, Feryna Wazheir, Pawan Chopra, Kaizaad Kotwal ve Sameer Ali Khan gibi Hint sinemasının sevilen yüzleri eşlik ediyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise senaryoda da imzası bulunan Raja Menon oturuyor.

Amerika'nın Irak'ı işgal ettiği dönemde geçen satirik savaş filmi Ben Fountain'in romanından beyazperdeye uyarlandı. Bravo adlı askeri timin sekiz üyesi, Al-Ansakar'daki çarpışmadan burnu bile kanamadan sağ çıkmayı başarır. Çatışmayı kayda alan muhabir, görüntüleri kanalına gönderir; Fox ise haber olarak yayınlar. Sonrasında grup kahraman olarak ilan edilecek ve bu durum her birinin hayatını değiştirecektir...

Acımasız bir paralı asker, kan davasıyla ülkeye karşı kıyamet benzeri bir saldırı düzenlerken, Hintli bir ajan kıyamet saatine karşı yarışmalıdır.

Cadılar Bayramı’nda dehşet saçan bir goblin size korku dolu anlar yaşatacak… Her sene Cadılar Bayramı’nda beliren bir canavar, derinlerde bir ormana ziyarete gelenlerin tatilini kabusa çevirmektedir.

Kostis yerel Kliniği devralmak için, Yunanistanın (Antiparos) küçük adasında kendini bulur 40 yaşındaki Doktorun bütün hayatı rutindir. Doktor tek duze hayatı sevmemektedir. Genç ve güzel turistlerin arasına karışmak ister ancak 19 yaşındaki bir tanrıça kadar guzel olan Anna, doktorun fena halde başını dondürecektir.

Tıkanma - Choke izle.Dövüş Kulübü ile büyük bir üne kavuşan Chuck Palahniuk’un “Tıkanma” adlı romanından uyarlanan Choke, seks bağımlılığı, aşk, anne-oğul çekişmesi, yaşlanma korkusu gibi konuları incelikli şekilde işleyen başarılı bir kara mizah örneği. Tıp fakültesini bırakan Victor (Sam Rockwell) gündüzleri Kolonyal Dönem’in canlandırıldığı tematik bir parkta çalışan bir seks bağımlısıdır. Her gününü seks toplantılarında görüştüğü fahişe Nico'yu (Paz de la Huerta) tuvalet zemininde sesli bir şekilde becererek ve sokakta gördüğü kadınlara asılarak geçiriyordur. Monoton ve seksle dolu hayatına bir anlam katmak için pahalı bir bakımevinde kalan Alzheimer hastası annesi Ida’nın (Anjelica Huston) masraflarını karşılamak için “ilginç” bir yol bulur. Lokantalarda boğazına takılan yiyecekle boğulma numarası yapmakta, kurtaran kişinin kendisinden sorumlu olmasını sağlamaktadır. Böylece, kurtaran kahramanlaşmakta, sıkıcı hayatının bir anlamı, arkadaşlarına gurur duyarak anlatacağı bir hikây esi olmakta, daha sonra da hayatını kurtaran kişiden kendini sorumlu hissederek, ona sık sık yardım etmektedir. Victor’ın, annesinin hastalığına sebep olan çarpıcı gerçekleri öğrenmesiyle hayatı hiç beklemediği şekilde değişir.

Madame M tarafından küçüklüklerinden yetimhanelerden toplanan kızlar yıllarca askeri eğitime tabi tutulur. Birbirinden güzel bu ölüm meleklerinden ikisi bu özel suikast için Hong Kong'a giderler. Yıllarca bu özel Timin peşinden koşan dedektif Jack ise ölüm meleklerinin bu seferki planını bozmak için peşlerindedir.