Kaybolan küçük bir çocuğun evini arayışı sırasında edindiği dostlarla yoluna devam eder…
The Boy, the Mole, the Fox and the Horse Filminin Bilgileri


bu filmi seyreden cocuklar dagda bayırda at tilki kostebek ararsa sen gör filmi. bir cocuk için felsefesi cok ağır.

aslında filmin anlattığı düşündürme yapısı farklı hayat ne kadar zorluklar çıkarırsa çıkarsın varmak istediğin yer hep evin oluyor ama asıl mesele evinin ne olduğu kimin olduğu ev sadece dört duvardan ibaret değil ev his etiğiniz kişi zaman veya mekan ben bu filmi izlerken bambaşka çıkarımlar yaptım bunlar sadece bir kaçı bu bi filmden ibaret değil bu bazen kafamızın içinde ki sorunlarla boğuşuruz ve kayboluruz evimizi yani ait his etiğimiz yeri bulamayız ve sonsuz bir düşüncede yürür dururuz bu yolda sana eşlik edenlerin payı çok büyük o kişiler seni eve götürecektir ama gerçekten ait his ettiğin yer orası mı bilemeyiz bazen zihnimiz bize oyunlar oynar karanlığa sokar başaramıyacağımızı söyler derin bir karanlığın fırtınanın içine sokar bizi ama onun içinden çıkmak bizim elimizde bizim verdiğimiz savaşta ben bir de şu noktayı eklemek istiyorum hani filmin bir yerinde at kanatlarını çıkarıp uçuyordu onun hemen öncesinde diğer atların kanatlarını kıskandığını ve bundan vazgeçtiğini söylüyordu hayatta hayallerimizi insanlara anlatır ve bunun imkansız vs. şeyler söyler ve bizi vazgeçirirler ama sonradan sana güvenen insanlar onu bir anda içinden çıkarır ve seni olmayacağın yerlere getirirler yani uzun lafın kısası yol arkadaşınızı iyi seçin kiminle yolculuk yaptığınıza siz karar verirsiniz varmak istediğiniz yer neresi bunu iyi seçmek lazım iyi seyirlerrr

FAVORİM OLDU

bu güzel film için teşekkürlerr

Bence çok güzel çekilmiş. Arada bıraktığı anlam ve cümleler çok güzel vurgulanmış. Çizimi ise farklı hava katmış ben beğendim şahsen)

başka yere yazamadığım için buraya yazdım. Admin yorumları gönder diyorsun gitmiyor bir türlü sorun neyse düzelt artık şunu. Gönder butonuna bakıyorsun basıyorsun yok gitmiyor ne haltsa artık sinir etmeyin insanı.

ağaç kovuğundan mı çıktı bu çocuk; annesi babası yok mu sevip özledikleri yok mu? Onlar onu deli gibi arayıp özlemiyor mu? Onların ne hale düşeceklerini bu kadar şeyi düşünebilen bir çocuk düşünemiyor mu? O karda kışta kıyamette bu çocuk üzerinde doğru dürüst bir mont bir parka bir palto olmadan öyle tabu kadastro memurunun oğlu gibi gezerek nasıl hayatta kalabiliyor? Bu sıcak yağan bir kar falan mı yoksa? Bu çocuk 3 gündür ne yiyor ne içiyor? O tilkiye neden kurt muamelesi yapıyor film. Tilki öyle ölümcül, öyle ciddi falan bir şey değil. Çocuk bu karakışın orta yerinde suya düşüyor tepetaklak ve oturup kalıyor da nasıl elbiseleri değiştirmeden, ateş yakmadan, ısınmadan hayatta kalabiliyor, hayatta kalmayı bırak öksürük bile olmuyor, hasta bile olmuyor, ateşi dahi çıkmıyor, çelikten mi yapılmış? Diyeceksiniz ki mesele bu mudur, filmin demek istediği o değil film bir şey söylemek istiyor yanlış yerlere takılıyorsun. Öyle değil maalesef. Bunu kaloriferli evinin içinde pencerelerin gerisinde hayat yaşayan, karda

Sadece hayel kur. Her kes soğukta bir çocuğun yaşayamayacığını ve çocukların nerden dünyaya geldiğini biliyor, burda anlatmak istediği başka şey.

Çok harika evin nerde olduğu önemli değil sevdiklerin yanındaysa

evinde asıl sevdikleri; ailesi yok muydu sence

Sana ne , Sana ne hlgşjşghfi, ooooff yorumların ne boğucu arkadaş.

Ya çok saçma yazıyor kankayemin ederim
super