Kaçış Kralı izle (2021)

Önce bir fırsat vardı....sonra o fırsat ihanete dönüştü. İlk filmde yaşananların ardından 20 yıl geçer. Ne kadar çok değişiklik olsa da, bir o kadar da aynı kalan şey vardır. Mark Renton evi adını verebildiği tek yere geri döner. Spud, Sick Boy ve Begbie onu beklemektedir. Diğer çok yakından tanıdıkları dostları üzüntü, kayıp, neşe, intikam, nefret, arkadaşlık, sevgi, özlem, korku, pişmanlık, diyamorfin, özkıyım ve ölümcül tehlike de onları... Her şey onu karşılamak için sıraya dizilmiş halde, dansa katılmak için beklemektedir...

Ric Roman Waugh yönetmenliğinde izleyeceğimiz film, temelde Amerikan hapishane sistemini eleştiriyor. Kendi halinde bir aile babasıyken alkollü araç kullandığı için bir kişinin ölümüne sebep olan Harlon, bir anda kendini yaşamından tamamen zıt koşullar içinde bulduğu hapishane ortamında şiddet ve türevleriyle tanışır. Yeni ortamına kısa sürede adapte olan Harlon, Money mahlasıyla gangster’lik yolunda ilerler. Karakterimiz eski kimliği, yaşamı ve ailesiyle ilişkisini yavaş yavaş yitirmeye başlarken etrafında gelişen olaylar da büründüğü yeni hali şekillendirmeye devam eder.

Film, James Burns’ün gerçek hayat hikayesini anlatmaktadır. Henüz genç bir delikanlıyken Denver’ın kenar mahalle denilecek caddelerinden birinden yola çıkıp maksimum güvenlikli bir hapishane hücresine gideri ki orada da sağlam suçlularla çevrilidir etrafı. Hikayenin başında bir çete elemanıdır ve hayatı parmaklıklar ardına taşınır. Bu hiç de hoş görünmeyen düzen James, en sonunda umut ve parlak bir gelecek yaratmaya adar kendini. Suçu kanıtlanmış bir katille kurduğu arkadaşlık ve onun zaman içinde akıl hocasına dönüşmesi minnet duyacağı kavramlar olacaktır.

Dünyanın en önemli güvenlik uzmanlarından biri olan Ray Breslin, işinde son derece tanınan bir güvenlik tasarımcısıdır. Kendi tasarlayıp inşa ettiği üst düzey korumalı hapishanenin konuklarından biri ise kendisi olur. Kendi tasarladığı hapishanede şimdilerde mahkum olarak yer alan Ray, yüksek güvenlik engellerini bir bir aşarak firar etmeyi planlamaktadır. Bu yolda hapishanenin en saygı duyulan mahkumlarından olan gizemli Emil ile anlaşır. Emil'in tek derdi arkadaşlarına zarar gelmemesi, hapishane şartlarının mümkün mertebe insancıl olmasıdır. Ancak Ray'in planları bambaşkadır...

Soygun suçundan hapiste olan Franck Adrien, kendisi içerideyken karısının maddi sıkıntı çektiğini öğrenir.Artık tek çaresi kalmıştır hapisten kaçmak…

Film, 2010 yılının Paris'inde geçiyor. Şehrin arka sokakları gittikçe karanlık ve daha tehlikeli hale gelmiştir. Hükümette, varoşların bulunduğu bu bölgelere duvarlar örmüştür. Çete kavgaları iyice kızışmıştır. 13.Bölge'de dışlanmış ve kötü şartlarda yaşayan insanlar her türlü suç üzerine uzmanlaşmıştır. Devletin üst kademesindeki bir görevli buradaki insanları yerlerinden etmek için gizli anlaşmalar yapmaktadır. Bunun için de Bölge 13'teki insanları değişik şekillerde tuzağa düşürmeyi, sonrasında da ele geçirmeyi planlamaktadır. Ancak hükümetin bu oyununu bozmaya şalıçan polisler, uygulayıcılara karşı çıkacaklardır.

Yakın zamanda, aşırı sanayileşme, yüksek nüfus artışı ve çılgın tüketim alışkanlıkları yüzünden dünyamız bir çöplük haline gelir ve tabi üzerinde zıvanadan çıkmış insan ırkı vardır. Azılı suçlularla dolu bir hapishanenin yöneticileri para kazanmak için bir yol bulmuşlardır; bir çeşit gladyatör oyunu gibi, suçluları ölümüne yarıştırmak ve üzerlerinden para kazanmak. Şiddet arzusu taşıyan ve ölümüne dövüş için yarışan bu mahkumların arasında üç şampiyonluk kazanmış otomobil yarışçısı Jensen Ames, öldürülemez ünvanıyla yöneticilerin hedefi olmuştur. İki seçeneği vardır: ya işlemediği bir cinayet yüzünden hapse atıldığı bu yerde kalacak ya da önüne çıkan her mahkumu öldürerek hayatta kalacaktır.Ames’in yarışırken zorunlu olarak kullanması gereken demirden Frankenstein maskesi hazırlanmıştır.

Tehlikelerle dolu, bakir bir adada hayatta kalma savaşı veren mahkumlar takım olmayı ve birbirlerine saygı duymayı öğrenmek zorundadırlar. Çünkü adada yalnız değillerdir.

Günümüzde şöhret herşeyle eskisinden çok daha fazla iç içe. Bugünün televizyon haberleri sayesinde suçlulardan polislere, avukatlardan politikacılara herkes bir şekilde 'ünlü' oluyor. TV programlarında katiller doktorlara itiraflarını anlatıyorlar. Suç, trajedi ve kaos: bunlardan korkuyor olabiliriz ancak kimse inkar edemez ki bugünün dünyasında bu kavramlar reyting, para ve güç getiriyor. Peki toplumdaki gözü dönmüş bireyler bu '15 dakikalarını' alabilmek için ne kadar ileri gidebilirler? Ve toplum onları izlemeye ne kadar istekli? 15 Minutes bu sorulara cevap vermeye çalışıyor. 15 Minutes'in merkezinde New York'ta işlenen iki cinayet var. Fakat anlatılan şey sadece bu cinayetler hakkındaki gerçeklerin değil, bu gerçekleri kontrol edenlerin kimler olduğunun da açığa çıkarılması. 15 Minutes olaylara alışılageldiğinden farklı bir açıdan, medyanın işleyişi açısından ele alınıyor. Medyanın kötülük ve sapkınlıklara dair görüntüleri, konuşmaları ve olayları yakalayabilmek için her yolu deneyişi anlatılırken polisler suçluları, medya polisleri takip ediyor.

Sean Archer, sıkı bir FBI ajanıdır ve halen ölen oğlu Micheal’ın yasını tutmaktadır. Archer, oğlunun katilinin, yeminli bir düşman, güçlü bir suçlu olan Castor Troy olduğuna inanmaktadır. Bir gün Archer, nihayet Troy’u köşeye sıkıştırır ancak aralarında geçen kavga sırasında Archer, onun tüm Los Angeles şehri ve yaşayanlarını yok edecek bir bomba geliştirdiğini öğrenir. Bombanın yerini ne yazık ki bilen diğer tek kişi Castor’un erkek kardeşi Pollux’tur ve o da konuşmayı reddeder. Geriye tek bir çare kalmıştır. Sıradışı bir operatör doktor, insanların yüzünü keserek baştan aşağı bir başkasının yüz ile değiştirebilmektedir. Archer, bu operasyona girerek değişen yüzü sayesinde Pollux ile iletişim kurmayı deneyecektir. Kimin yerine geçtiğine gelince, Castor Troy, bir şekilde hafızasını geri kazanır ve Archer’dan yüzünü geri almak için intikam peşine düşer.