Spor Filmleri İzle

Hokeyin kötü çocukları - 17 yaşındaki oğlu tarafından yönetilen, mafya bağlantılı bir adam tarafından satın alınan ve iyi oldukları kadar şiddetli olan bir takım.

Futbola ve galibeyete müthis önem veren bir lise takımı. Şampiyonluğa giden yolda rakipleri ve gerçek hayattaki sorunlarla başa çıkabilmeleri gerekmektedir.

Boksör Christy Martin tüm engelleri aşıp rakiplerinin suratını dağıtsa da ring dışında kişisel sorunlara, istismara ve bir cinayet girişimine nakavt olmak üzereydi. Kadınların boks sporuna katılımının meşrulaşmasına yardımcı olan ve tüm zamanların en iz bırakan kadın boksörlerinden biri olarak kabul edilen Christy Martin, 1996 yılında Mike Tyson ve Frank Bruno arasındaki mücadele öncesinde çıktığı maçta kanlar içinde kalmasına rağmen zafere ulaşmasının ardından süperstar olarak dünyanın ilgisini çekti. Batı Virjinya'daki küçük bir kasabada büyüyen Martin, yeteneğiyle göze çarpan popüler bir sporcuydu. İlk amatör maçlarını kazanmaya başlamasının ardından cinsel tercihini açıkça yaşamakta zorlanan Martin, kadınlarla ilişkilerini gizli tutmayı tercih etti. Başta kadın boksuna şüpheyle yaklaşan profesyonel boks antrenörü Jim Martin, bir süre sonra onu çalıştırmayı kabul etti. Aralarında 20 yaş fark olmasına rağmen ikili bir süre sonra ilişki yaşamaya başladı. Don King tarafından keşfedilmesinin ardından Martin, "Kömürcünün Kızı" takma adıyla hızlı bir yükseliş yaşadı. Sports Illustrated'in kapağına çıkan boksör, kadın boksunda paralı yayın rekorlarını kırdı. Ancak madde kullanımı, aile içi şiddet ve ölümün kıyısından dönmesiyle zirveden düşüşü de bir o kadar hızlı oldu. Artık adı Boxing Hall of Fame'de yer alan Martin, hayatının dip noktasından nasıl kurtulduğunu ve kişisel hayatında mutluluğu nasıl yakaladığını anlatıyor. Filmde ayrıca Mike Tyson, Laila Ali ve Martin'in ailesiyle yapılan röportajlar yer alıyor. Cinayete teşebbüs suçundan hüküm giyen Jim Martin ise hapse girmesinin ardından ilk kez konuşuyor.

Birbirine rakip iki patenci olan Chazz ve Jimmy, Dünya Paten Şampiyonası’nda kavga edince, altın madalyaları federasyon tarafından ellerinden alınır ve spor hayatları da sona erer. Üç sene sonra yasal bir boşluktan faydalanarak tekrar yarışmaya katılma hakkı kazanırlar ama bir şartla: Çiftler kategorisinde ve birbirleriyle çift olarak!

2004'te Michigan'daki bir NBA maçında oyuncularla taraftarlar arasında çıkan kavganın kilit isimleri yaşananları, kavganın sonuçlarını ve kalıcı etkilerini anlatıyor. 19 Kasım 2004, NBA'in kısa süre içinde unutmayı tercih ettiği ancak olayı yaşayan sporcular, antrenörler, hakemler ve taraftarlar için hafızalarından ve imajlarından silmekte zorlanacakları bir an ile tarihe damgasını vurur. Sezon henüz yeni başlamıştır ancak müzmin mağlup Indiana Pacers için önceki yılın şampiyonu ve amansız rakibi Detroit Pistons'ın karşısına çıktığı bu maç, yeni elde ettiği üstünlüğü tasdiklemek adına mükemmel bir fırsattır. Maç sona yaklaşırken Indiana'nın ortalığı karıştırmaya meraklı oyuncusu Ron Artest'in Detroit oyuncusu Ben Wallace'ı itmesiyle iki kulüp arasında kavga çıkar. Ardından bir taraftarın fırlattığı dolu bira bardağının Artest'in göğsüne isabet etmesi, NBA tarihinde daha önce hiç görülmemiş türden bir arbedeyi doğurur. Oyuncular tribünlere, taraftarlar sahaya ve polis de kargaşayı kontrol altına almak için binaya doğru akın eder. Lig başkanı David Stern olaydan günler sonra ligin imajını korumak için Artest'e sezonun tamamı, takım arkadaşlarından Stephen Jackson'a 30, Jermaine O’Neal'a ise 25 maç boyunca uzaklaştırma cezası verir. Bunlar, NBA tarihinde verilmiş en uzun süreli uzaklaştırma cezalarıdır. Ardından medya da olaya karışan oyuncuları baş edilemez bir avuç "eşkıya" ilan ederek tartışmaya dâhil olur. Bugün ise ilk defa o geceye ait daha önce yayınlanmamış görüntüleri izleyicilerle paylaşıyor ve hikâyeyi olayın kahramanlarının ağzından dinliyoruz. Böylece oyunculara sahanın hem içinde hem de dışında itibarlarını sarsan bir gecedeki davranışlarını açıklamaları ve karakterlerini savunmaları için bir fırsat sunuyoruz.

24 yaşındaki Tracy Edwards'ın, 1989'da sadece kadınlardan oluşan mürettebatıyla 'Yılın Yatçılık Kupası'nı kazanan ilk kadın olmasının hikayesini izliyoruz.

Ağabeyini bir araba kazasında kaybeden gözden düşmüş bir MMA dövüşçüsü, ailesinin gece kulübünü devralır ve çok geçmeden kardeşinin ölümünün kaza olmadığını öğrenir.

1944 yılında Adolf Hitler'in doğum gününde, kamp mahkumları takımı ile seçkin bir Nazi takımı arasında bir futbol maçı düzenlenecektir. Ne olursa olsun mahkumların kazanmaya kararlı olduğu bir maç olacaktır. Gerçek olaylardan esinlenmiştir.

Bir kayak malzemeleri şirketinin ortağı olan Samir dolandırılmış ve olimpiyatlarda şirketini temsil edecek tek yıldız atleti de elinden kaçırmıştır. Samir ve ortağı, şirketlerini ayağa kaldıracak parayı bulmak için çılgın bir plan yaparlar, plana göre; 20 yıldır kayak yapmamış Samir, olimpiyatlara kendisi katılacaktır, üstelik dilini bile bilmediği ülkesi Cezayir adına…

Üç bölümden oluşan bu samimi dizide, dünyanın en iyi tenisçilerinden biri olan Naomi Osaka'nın hayatına içeriden bakıyoruz. Daha önce yayınlanmamış görüntüler eşliğinde Osaka'nın tenis oynamakla kalmayıp kendi sesini de bulmaya başladığı tarihî iki yıl boyunca Osaka'yı izliyoruz. Kâh siyahilerin yaşam haklarını savunmak için maske giyerek grand slam unvanlarını korumaya çalışan, kâh akıl hocası Kobe Bryant'ın ardından yas tutan, kâh bağımsızlığını keşfe çıkan Naomi'nin kişisel düzeyde karşı karşıya kaldığı zorluklar, kamusal alanda yaşadığı zorluklarla başa baş gitmeye başlıyor. Dizi, empati dolu bir bakış açısıyla Osaka'nın yoğun antrenman ve seyahat programını izliyor, yaşadığı baskıların farklı yönlerini irdeliyor ve kort dışındaki zamanını yakın aile ve arkadaş çevresiyle nasıl geçirdiğini gözler önüne seriyor. Osaka'yla birlikte dünyayı gezdiğimiz farklı bölümlerde, Osaka'nın Haiti'ye dayanan kökleri ve temsil ettiği Japonya'yla olan derin bağı da mercek altına yatırılıyor. İzleyiciler, genç bir sporcu ve yükselen bir lider olarak çok yönlü kişiliğini sergileyen Naomi'nin ödün vermeyen dürüstlüğüne ve kırılganlığına tanık olacak.

Acımasız bir baba tarafından büyütülen Cash, hissettiği saldırganlığı MMA savaşçısı olmaya yönlendirir. Bu alanda başarı yakalayan ve popülerlik elde eden Cash, ikinci oğlu Williams Sendromu ile doğduğunda yeni bir meydan okumayla karşı karşıya kalır. Cash ringde para kazanmaya çalışırken büyük oğlu Jett, kardeşi Quinn'in bakıcısı olur. Jett, babasının kavgalı ayak izlerini takip edip, ringlere çıkmaya karar verdiğinde oyununa geçmeye karar verdiğinde aile dinamikleri değişir. Embattled izle

Bu olağanüstü yetişkinliğe geçiş öyküsünde, atletizmle uğraşan üç kız kardeş Gençlik Olimpiyatları'nı kazanma hayallerinin peşinden koşarken birçok engelle karşılaşıyor. Umuda Koşan Kızlar, Sheppard kız kardeşlerin yetişkinliğe geçiş öyküsünü anlatıyor. Tai, Rainn ve Brooke, 2016 yılında Genç Olimpiyatları'ndaki ilk zaferlerinin ardından tüm ülkenin dikkatini çeker. Üç kardeş, medyanın yoğun ilgisi sonucunda Sports Illustrated Kids dergisinde "Yılın Çocuk Sporcuları" olarak kapağa çıkınca yaşadıkları barınaktan ayrılıp kendi evlerine çıkma şansı yakalar. Film, birbirine sıkı sıkıya bağlı bir Brooklyn ailesinin yaşadıkları travma ve trajediyi atlatarak iyileşme yolculuğuna dair eşine çok sık rastlamadığımız samimi bir bakış sunuyor. Sheppard kız kardeşler, anneleri Tonia Handy'nin desteği ve antrenörleri Jean Bell'in rehberliğiyle bir yandan sporcu ve öğrenci kimliklerini bulurken bir yandan da zoru başarmak, büyük hayallerine kavuşmak ve üniversiteye gidebilmek için çabalıyor. Üstelik aynı zamanda ergenliğin zorluklarıyla da baş etmek zorundalar. Hikâyenin odağında, kız kardeşler ve tüm kadınlar arasındaki bağın yanı sıra atletizm aracılığıyla nesilden nesle aktarılan kadın gücü ile umut yer alıyor.

Hindistan kırsalındaki bir genç, hayatını değiştirecek kaykay tutkusunu keşfeder. Yarışlara katılma hayalinin peşindeki bu genci zorlu bir yol bekliyordur.

1980li yıllarda Los Angeles’taki bir güreş organizasyonunda sahne alan bir grup kadının kişisel ve profesyonel hayatı.

Şimdiye kadar alay edildiyseniz ve haksızlığa uğradıysanız hiç merak etmeyin, artık kahramanlarınız yanı başınızda! Rob Schneider, David Spade ve Jon Heder, ezilmenin ne demek olduğunu bilen üç yetişkin arkadaştır. Komşu mahalleden haşarı çocukların, bir arkadaşlarının oğluyla alay ettiklerine şahit olduktan sonra sahalara geri dönmeye karar verirler. Eyaletin Küçükler Ligi’nin en iyileriyle karşılaşmak için üç kişilik bir beysbol takımı kurarlar. Şimdi, kasabanın bütün beyinsizleri, salakları ve uyumsuzları bu haksızlığa uğramış zavallı takımı desteklemektedir.

Futbol yıldızı Roberto Baggio'nun 22 yıllık kariyeri, futbolcu olarak ilk başlarda nasıl zorlandığı ve bazı teknik direktörlerle yaşadığı anlaşmazlıklar anlatılıyor. Bu filmde gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan Roberto Baggio'nun kariyerinin zirve noktaları, sakatlıkları yenmesi ve Budizm'i keşfetmesi dâhil tüm hikâyesi aktarılıyor.

Artistik buz pateninde olimpiyat madalyası kazanmayı uman bir kadının aşk, aile ve kırılgan akıl sağlığı arasında dengeyi bulma mücadelesi.

Kolej futbolunun iç dünyasında yaşananlara bir bakış. Sınıfta ve sahada koçların ve oyuncuların hikayeleri.

“Ahbap” olarak da bilinen Jeff Lebowski bir gün adaşı bir milyonerle karıştırılır. Milyonerin karısının ödemediği borçlar ve bu küçük yanlış anlaşılma sebebiyle mafyadan dayak yiyen ve çok değerli halısı çalınan Lebowski, ortadaki bu yanlış anlaşılmayı bir an önce gidermelidir.

Hammer lakaplı Victor bir Uzak Doğu dövüş sanatı ustasıdır. Shark isimli bir gangsterle olan karşılaşması sırasında yaralansa da kaybetmeye niyeti yoktur, tabii Shark'ın da bu yarıştan vazgeçmeye…

Chul-Jong bir zamanlar efsanevi profesyonel bowling oyuncusudur, ama kötü bir araba kazası profesyonel kariyerini bitirmiştir. O zamandan beri dünyayla ilişkisi kopuktur. Şu anda hurdalıkta çalışıyordur ve bir yandan para için bowling oynuyordur. Hee-Jin borç içinde olan bir bowling pistine sahiptir. Borçlarını kapatmak için yeterli parayı elde etmek umuduyla Chul-Jong için maçlar ayarlar. Chul-Jong ve Hee-Jin’in hayatı, Chul-Jong’un Young-Hoon adında otistik bir adam görmesiyle değişir. Young-Hoon’un bir bowling oyuncusu olarak sınırsız potansiyeli vardır.

Lise futbol koçunun arkadaş olduğu gelişme bozukluğu olan engelli adamın yaşadığı ilerleme, kasaba halkının düşünce şeklini değiştirmesine neden olur. Hayali olan ve inandıkları amaç uğruna ayakta durma cesaretine sahip herkes için, Robert “Radio” Kennedy’nin gerçek hayat hikayesi... Radio’nun kimsenin anlamadığı bir adamdan, o olmadan kimsenin yaşamayacağı bir koça yolculuğu... Baş koç Harold Jones ile birlikte Radio, bir futbol takımına şampiyon olmaları ve bir kasabaya kalplerini açmaları için ilham verir.

Talihsiz bir kazadan sonra profesyonel beyzbol liginde oynama şansını kaybeden bir adam, şansını avukatlar için rekabetçi bir softball liginde dener.

Bir lisede biyoloji öğretmenliği yapan Scott Voss sıra dışı bir uğraşın peşinden giderek, karma dövüş sanatlarını öğrenmeye başlar. Asıl amacı ise daha fazla para kazanarak, nakit sıkıntısı çeken okulunda ekstra mesaiye engel olmak ve bütçeyi rahatlatmaktır. Filmin yönetmenliğini Frank Coraci üstlenirken ve filmin senaryosunu Kevin James, Rock Reuben, ve Allen Loab beraber kaleme aldı. Filmin başrollerindeyse yine Kevin James'in yanı sıra, Salma Hayek ve Henry Winkler da yer alıyor. Uzun zamandır beyazperde de görülmeyen Salma Hayek'in bu filmdeki performansı da merak konusu...Film ekim ayından itibaren Avrupa'da seyircisiyle buluşacak...

'Akıllı' ailesi tarafından istenmeyen çocuk olarak kabul edilen, geçmini bar fedailiği yaparak sağlayan Doug, tüm ihtimalleri aşarak kendisi gibi uyumsuz, başıboş adamlardan oluşan yarı-profesyonel hokey takımını zaferden zafere taşıyacaktır. Tabi bunu yaparken önüne çıkan herkesi tekme-tokat devirerek!

İçindeki aksiyona rağmen dokunaklı; son derece sarsıcı bir anlatım. Senaryosu, oyuncuları ve tarzıyla sıradışı ödüllü bir çalışma. Teksas’ın ekonomik kriz yaşayan kasabası Odessa’daki lise futbol takımı ard arda başarılı olunca kasabanın umudu ve şerefi olmuş, oyuncu gençlerin üzerindeki manevi baskı artmıştır. Ancak takımın yıldızı Bobby ciddi bir sakatlık geçirince spor kariyeri biter. Başarısı riske giren takımın koçu, her şeye rağmen umudunu yitirmemiştir. Küçük kasabadaki insan tiplemeleri, gençlerin birbirleri, hayat ve kendileriyle yaşadığı çatışmalar spor ve aksiyonun müthiş temposu da katılarak anlatılmış.

Shawn MacArthur küçük bir kasabadan New York'a hiç bir güvencesi olmadan gelmiştir. Sokak satıcılığı yaparak yaşamaya çalışırken karşısına istediklerine sahip olabilme şansı çıkar.Eski bir sokak kavgası koçu olan Harvey Boarden, Shawn'a yasal olmayan yer altı dövüşlerine katılmasını teklif eder, böylece büyük paralar kazanacaktır.Shawn kısa zamanda dövüşlerde büyük başarılar elde ederken yükselir. Fakat bu karanlık dünyada yaşananlar onu hayatının en büyük kavgasına götürecektir...

Blue Mountain State, Amerika Spike televizyonunda yayınlanan bir spor, komedi ve gençlik dizisidir. Futbol odaklı bir dizi olan Blue Mountain State, diziye adını veren Blue Mountain State adlı kolejde çömez olmanın zorluklarını anlatıyor. Kafadarların futbol bursuyla geldikleri bu kolejde futbol takımı, güzel bayanlarla ilişkiler, çılgın partiler, yaptıkları salaklılar ve başlarına gelen türlü türlü belalar komik ve eğlenceli bir dille anlatılıyor. Kafadarların çömezlikten kurtulup koleje ayak uydurmaları için yapmaları ve yaşamaları gereken daha çok tecrübe var.